Bir sistemin başlangıç verilerindeki küçük değişikliklerin büyük ve öngörülemez sonuçlar doğurabilmesine “kelebek etkisi” (butterfly effect) denir. Ya da bir başka tanımlamayla dünyanın öbür ucunda bir kelebeğin kanat çarpışı bir olaylar zincirini tetikleyip bambaşka bir coğrafyada fırtınaya neden olabilir…
Bu çıkarıma ya da teoreme nasıl ulaşılmış?
Bundan yıllar önce çok büyük bir kasırga Avustralya’nın güneyinde teşekkül eder. Bu kasırga kuzeye doğru gitmektedir. Kasırga, Hint ve Çin’e gidecek ve milyonlarca insanın hayatına son verecek. Her türlü enerjiyle dolmuş ve insanlığın üzerine gitmektedir. Tüm insanlık da bu olayı izlemektedir. Herkes büyük bir felaket beklerken; bu büyük kasırga Avustralya’yı geçtikten sonra Hint ve Çin’e gidecekken, yön değiştirerek yönünü okyanusa çevirir ve bütün enerjisini okyanusa boşaltır. İnsanlık büyük bir felaketten kurtulur.
Bu durum karşısında meteorolojistler, fizikçiler ve kimyacılar seferber olurlar ve bu muazzam gücün, Avustralya’nın kuzeyinden gelip ve Asya’ya yönelip her şeyi kasıp kavurması gerekirken, nasıl oldu da yön değiştirdi?
İncelemeler sonucunda ittifakla şu sonuca varılır. Yılın o zamanında Avustralya’da topluca göç eden bir kelebek türü olduğu ve bu kelebeklerin topluca göç ettikleri için kanat çırpmaları sonucu ortaya çıkan hava akımı kasırganın yönünü değiştirmiş ve olası birçok felaketin önüne geçmişti.
Şu anda dünyada meydana gelen toplumsal felaketlerin, zulüm ve savaşların, ahlaki yozlaşma ve çöküntülerin akın akın üstümüze geldiğini göz önüne alırsak, tek başımıza bunlara karşı koymamız imkansız gibi görünüyor. Ancak şunu unutmamak gerekir ki, yapılacak bazı ilmi/fikri küçük çalışmalar büyük felaketlerin önlenmesine sebep olabilir.
Çünkü fikri çalışmalar o kadar önemlidir ki kasırga halinde insanlığı felakete sürükleyen birçok hareketlerin ya da toplumsal kasırgaların yönü bir kelebek kadar etkisi olan fikir yoluyla yönünden çevirebilmek mümkündür.
Bundan dolayı kendinizi ve yapılan ya da yapılacak ilmi/fikri çalışmaları küçümsemeyin…
Kelebek deyip geçmeyin…
“Fırtınalara yön veren kelebeklerin kanat çırpışıdır”.
Şimdi ey benim kelebek kardeşlerim!
Eğer biz bir araya gelsek bütün Müslümanlar olarak, zikretsek, Allah, Allah desek ve o kelebekler gibi çırpınabilsek, biz ne büyük bir felaketlerin önüne geçeriz bir düşünün?
Ne felaketleri yok ederiz bir düşünün Allah rızası için? Ama bunu yapamıyoruz. Yani bir kelebek kadar olamıyoruz. Bir kelebek kanadı gibi kalbimizin çırpınmasına sebep olamıyoruz. Yani zikri, kalbimize indiremiyoruz. O zikir kalbe girdi mi aynen o kelebeğin kanat çırpması gibi o kalpte bir hareket olur. Ondan sonra bütün vücuda, o vücudundaki tüylerde bile o hareket…
Zikir ehli bunu bilir ne demek istediğimi. Ehline malumdur. Milyonlarca insan olup da onu aynı şekilde yaptığımızı düşünün. Bakın bir milyon insan bir araya geliyor, zıplıyor. Zıpladıkları zaman ülkenin belli kilometrekaresinde bilmem kaç şiddetinde deprem meydana getiriyorlar. Fayların kırılmasına sebep oluyorlar. Aynı anda zıpladıkları zaman orada ufak çaplı bir deprem meydana geliyor, kırılmamış fayları kırıyor, dolayısıyla daha şiddetli bir depremin önüne geçilebiliyor. Allah takdir etmişse olmayacak bir şey değil ki. Yeter ki Allah istesin.
sohbetin devamı için…
Kaynaklar:
1. Ersan Bilgin, “Kelebeklerin Kanat Çırpışı Felaketleri Önler”, burhandergisi.com, 09 Mart 2012.
2. Beylerbeyi Bayburdi Can Damlaları Sohbetleri – 1. Sohbet candamlalari.com[/fusion_builder_column][/fusion_builder_row][/fusion_builder_container]