Hz. Ebu Bekir Sıddık (r.a)

“Sabreden için musibet diye bir şey yoktur. Ağlayıp sızlamakla da bir şey kazanılmaz. Ölüm öncesi hayat çok basit ve kolay. Ölümden sonraki hayat ise çetindir. Rasulullah’ın(s.a.v.) aramızdan ayrılışını, O’nun kaybını düşünün, hatırlayın ki musibetleriniz küçülsün… Ve Allah, mükâfatınızı arttırsın.”

“Nefsinize uymaktan sakının! Ancak arzu, tamah ve öfkesini yenen felaha erecektir.”

“Suçtan daha ağır bir ceza ile tehdit etme; Çünkü onu uygularsan günaha girersin; uygulamazsan yalancı çıkarsın.”

“İyiliği emredip, kötülüğü yasaklayan yöneticiye itaat eden kimse kurtuluşa erer ve onun üzerinde bulunan hakkını ödemiş olur.”

“Allah’a en itaatkâr insan, günahına en çok düşman olandır.”

“ Kul dünya nimetlerinden bir şey sebebiyle kibirlendiğinde Allah Teâlâ, o nimet kuldan gidinceye kadar ona buğzeder” Hazreti Ebu Bekr (r.a.)

Hücre-i Saadet

Hz Muhammed (s.a.v.)’ in ilk halifesidir. Hayatta iken cennetle müjdelenmiştir. Peygamberlerden sonra bütün insanların en üstünüdür. 573 yılında Mekke’ de doğmuştur. Asıl adı Abdullah bin Ebu Kuhafe bin Amir bin Ka’b bin Sa’d bin Teym bin Mürre’ dir.634 senesinde Medine-i Münevvere’ de vefat etmiştir.

Hazreti Ebu Bekir, Efendimizin peygamberliğini bildirip, Müslüman olmasını istediği zaman hiç tereddüt etmeden islamiyeti kabul etti. Müslüman olmakla şereflendiğinde 38 yaşında idi.

Müşrikler Peygamber efendimizin miraç mucizesini işitince kabul etmediler. Hatta onunla alay ettiler. Sonra Hazreti Ebu Bekir’e sordular. Hazreti Ebu Bekir Peygamber efendimizin ismini duyunca “Eğer O söyledi ise inandım.Bir anda gidip gelmiştir.”dedi. Rasulullah Efendimiz o gün Hazreti Ebu Bekir’e “Sıddık” lakabını verdi

Hazreti Ebu Bekir, Rasulullah efendimizin en yakın dostuydu. Onların bu beraberliği Mekke’den Medine’ye hicrette de devam etti. O’na (s.a.v.) mağara arkadaşı oldu. Medine‘ ye varıncaya kadar Efendimizin bütün hizmetini o gördü. Medine‘ deki mescit yapılırken birlikte çalıştılar. Hiçbir hizmet ve fedakârlıktan geri kalmadı.

Hazreti Ebu Bekir, Efendimizle birlikte bütün harplerde bulundu. Bedr’ de, Uhud’ da, Hendek’ te müşriklere karşı büyük kahramanlık gösterdi. Tebük harbinde sancaktarlık vazifesini yerine getirdi.

Hazreti Ebu Bekir, 631′ de Hicretin dokuzuncu senesinde hac kafilesi başkanlığı yapmıştır. Peygamber Efendimizin son hastalıklarında üç gün imamlık görevinde bulunup onyedi vakit namaz kıldırmıştır. Bunlardan üç vaktinde de sevgili peygamberimiz Hazreti Ebu Bekir’e uyarak onun arkasında namaz kılmıştır.

Rasulullah’ın vefatı üzerine Eshab-ı Kiram’ın (aleyhimürrıdvan) sözbirliği ile halife seçildi.

Hz.Ebu Bekr, Rasulullah’ın vefatından sonra her geçen gün biraz daha zayıflıyordu. Bir gün kızı Aişe-i Sıddıka validemiz bu zayıflamanın sebebini sordu. Cevabında; “Beni, Muhammed aleyhisselamın ayrılığı böyle zayıflattı” buyurdu.

Hazreti Ebu Bekir, Termük savaşının yapıldığı sırada 634′te hastalandı. Hastalığının son günlerinde bir gece Peygamber efendimizi rüyasında gördü. Peygamber efendimiz ona:”Ya Ebu Bekir! Seni çok özledik, kavuşma zamanı yaklaştı” buyurdu. O da “Ben de seni özledim ya Rasulallah!” dedi.”Bu ümmet için adil, sadık, yerde ve gökte herkesin rızasını kazanmış, zamanının en temizi olan Faruk’u halife seç!” buyurdular. Hilafeti 2 sene 3 ay 10 gün sürdü. 63 yaşındayken 634 Hicretin 13. senesinde Cemaziyel-ahir ayının yedisinde Pazartesi günü hastalandı. 15 gün hasta yattıktan sonra vefat etti. Cenaze namazını Hazreti Ömer kıldırdı. Peygamber Efendimizin kabrinin bulunduğu Hücre-i Saadete defnedildi.”Radıyallahü anh”

Onun devrinde devlet idaresinin temelleri sağlamlaşmış, Kur’an-ı Kerim’in bir hükmü dışına çıkılmadığı gibi dinden ayrılmak isteyenlere fırsat verilmemiştir. Mürtetlerle yapılan bu harplerden Temame’ de birçok hafız şehid olmuştur. Hz. Ömer‘ inde teklifiyle Kur’an-ı Kerim bir kitap halinde toplanması kararlaştırılıp bu vazife Zayd bin Sabit’ e verilmiştir.

Hazreti Ebu Bekr’in hadis ilminde de üstün bir hizmeti olmuştur. Rasulullah’ın her haline ve her işine pek yakından vakıf bulunuyordu. Ashab-ı Kiram birçok meselede Rasulullah efendimizin nasıl hareket ettiğini Ebu Bekr’ den soruyordu.

Bizzat işiterek rivayet ettiği hadisi şeriflerden bazıları şunlardır:

“Misvak, Cenabı Hakk’ın rızasına kavuşmaya vesiledir.”

“Doğruluğa ve iyiliğe dikkat edin, Zira bu ikisi cennete götürür. Yalandan ve kötülükten sakının, zira bunlar cehenneme götürür.”

“Peygamberler miras bırakmazlar. Onların bıraktıkları sadakadır.“